Yollarbaşı Kasabası 1955 yılında Belediye olmuştur. Belediye olmadan önce adı İlisıra olarak geçmekteydi. Karaman iline 17 km mesafededir. Son nüfus sayımına göre Resmi nüfusu 56.636 dır.
Eski çağlardan kalma bir uygarlık merkezi olan bu yerleşim yerinin adı o zamanlar "İlistra" idi. Kasabamızın ortasındaki höyüğün de Etiler'den veya Firikyalılar çağından kalma olduğu düşünülmektedir. Buranın ilk insanları İsoriler'dir. İsoriler döneminde Yollarbaşı Kasabası İsoriler'in önemli bir şehri durumundaydı. Bu tarihi yerleşim yerinde pek çok eski uygarlık kalıntıları varsa da zamanla bunlar yok olmuş, bir kısım mezar taşları, mermer sütunlar ve kitabeli mermerler de Karamanoğulları zamanında Karaman'a götürülmüştür. Şu anda uygarlık kalıntısı olarak sadece Höyük ve şimdi cami olarak kullanılan kilise ve mezar taşları, mermer dikme ve sütun başlıklarına rastlanılmaktadır. Buradan Karaman'daki Hatuniye Medresesi kapı portalının sol yan tarafında tabana yatık olarak yerleştirilen ve bir anıt olduğu sanılan dik dörtgen beyaz mermer taşta kitabe yazılıdır. Hıristiyanlık öncesi ve sonrası buranın bir piskoposluk merkezi olduğu söylenmektedir. İsa'nın ölümünden sonra bütün dünyaya dağılan havarilerden Sen Paul birçok yerden kovularak İlistra'ya gelmiştir, burada Hıristiyanlık dinini İsoriler'e tanıtmış ve çoğuna kabul ettirmiştir. Daha sonra İzoryalılar Devleti Hristiyanlığı seçiyorlar ve ilk merkezi burası oluyor. Kasabamızda adı tarihte geçen İlisira Kalesi yıkılmış olup, mevcut olarak İmirme Dağında küçük ve büyük kale diye adlandırılan kale kalıntıları mevcuttur. Ayrıca altı adet kilise kalıntısı mevcuttur.
Kizil Kilise
Topraklik Kilise
Kartalkaya Kilise
Meliz Kilise
Kocatepe Kilise
Büyükkale Kilise
Kasaba içinde Selçuklular'dan kalma 1 Adet Köseoğlu Hamamı mevcuttur. Camilerden 2 tanesi de tarihidir. Bu camilerden büyük camii de kasabanın köklü ailelerinden Köseoğulları yaptırmıştır.
Selçuklular zamanında 1235 (Hicri 642) yılında inşa edilmiştir. Cami, kesme taşlardan yapılmıştır. Yapıda İslamî olmayan mimari enkaz kullanılmıştır. Kıble duvarının dışında bir kiliseden getirildiği anlaşılan, üstünde haç kabartması bulunan bir taş yerleştirilmiştir. Haçın iki ucunda kalp şekli vardır.
Cami, mescid ve Cuma Cami-i şeklinde iki kısımdır. Yedi âdi taşın kemerlediği kapısının üstünde başka yerden getirildiği anlaşılan Cin suresi 18. ayeti yazılıdır. Son cemaat yerini katran ağacından yapılmış dört sütunun tuttuğu toprak dam örter. Sütunların ahşap başlıklarını zarif istalaktitler süsler. Dört katran direk üzerine yüklenen toprak damın örttüğü yazlık kısım soluna, kıble tarafına ve kışlık kısmına açılan ikişer pencereden ışık alır. Mihrabı alçıdandır.
Kışlık ve cumalık denilen kısma sağdaki bir kapıdan geçilir. Kapı kanatları orijinaldir. Türk kakma ve tahta sanatının şaheser bir örneğidir. Demir çivileri de enteresandır. Fildişi ve kemik kakmalarla süslenen kapı kanatlarının üst kısımlarında birer hadis yazılıdır. Ancak bu hadislerin bir kısmı okunamaz haldedir. Cumalık kısımda katran sütunlar üzerine altı boğdam halinde oturtulmuş tahta iki tavanlı dam örtmektedir. Bu kısımda 18 tane sütun olmak üzere kışlık yerle beraber toplam 22 adet katran sütunlar üzerinde topraktan oturtulmuştur. Burası da iki sıra halinde onyedi pencereden ışık alır. Mihrabı istalaktitli alçıdandır. Mihrabın muhtelif yerlerinde Selçuklu devrine ait yedi sekiz parça cini mevcuttur. Altı köşeli mavi iki çininin birisine (leilaheillallah) diğerine ise (muhammedu’r rasulullah) yazılıdır. İki mihrabı da orijinal istalaktitli alçıdandır. Evliya Çelebi miladi 1649 (hicri 1059 ) yıllarında bu çamiyi görmüş ve seyahatnamesinde şu not bulunmaktadır.
“Cemaat-i Kesireye malik …. Camii kadim tarz üzere toprak örtülü camiidir ve bir minaresi vardır. Bu kıble kapısı üzerine; “Hiç kuşkusuz, mescitler Allah içindir. O halde, Allah ile birlikte bir başkasına yakarmayan / Allah'ın yanında bir başkası için çağrıda bulunmayın”. (Cin Suresi Ayet 18) ayeti tahrir olunmuştur.
Tamir gördüğü tarihler:
1535: Osmanlı kanuni dönemi
1961: Bütün duvarlar giriş haricinde yeniden inşa edilip topraktan kaldırılarak kiremitle daha sonra çinko ile kaplanmıştır.
Belediyemize ait iki otobüs ve transport belli saatlerde Karaman'a ve haftada bir gün Konya'ya gitmekte olup, düzenli olarak ulaşımı sağlamaktadır. Ayrıca özel taşımacılıkta mevcuttur.
Torosların uzantısı olarak halk dilinde adlandırılan Özkes, Gürüz,imirme, Manda ve Hacıbaba dağları kasabamızın güneyinde ve güneybatısında bulunmaktadır.
Kasabamızda vatandaşlarımız bos zamanlarını kasabamızın ortasında bulunan mesire yerinde (höyük) gezerek, piknik yaparak ya da bağlara giderek değerlendirmekte bazı gençlerimizde futbol sahasında spor yaparak değerlendirmektedirler. Kasabamızda bakkal dükkânları, hububatçılar, kahvehaneler, berber dükkânları, demir doğrama atölyeleri, inşaatçılar ve marangozlar bulunmaktadır. Kasabamızda 1 adet il Tipi Sağlık Ocağı bulunmakta olup, doktor ve hemşireler hizmet vermektedir. Ayrıca kasabamızda halk kütüphanesi, Tarım Kredi Kooperatifi, sulama kooperatifi ve PTT şubesi bulunmaktadır. Kasabamızda ilkögretim okulu mevcut olup olarak eğitim ve öğretime devam etmektedir. Kasabamızda 9 adet cami, 9 adet mezarlık bulunmaktadır. 1 adet faal olmayan hamam mevcuttur.
Heute waren schon 11 Besucher (16 Hits) hier!
GecCcenin ugultusunu duyanlara..
Nerede kaldi o anlarki,
Analar kurt dogururdu
Hilkat insan camurunu
Destan ile yogururdu!